
“‘Shooting Range’ (Atış Poligonu), 1979 tarihli bir Sovyet anime filmi. Geç dönem Sovyet animasyonunun önemli isimlerinden Vladimir Tarasov’un yirmi dakikalık bu nispeten uzun filmi, zaman zaman bir propaganda başyapıtı olarak da değerlendirilir. Zamanında daha çok Amerikan hayat tarzının keskin bir eleştirisi olarak görülmüş ve bu anlamda da Soğuk Savaş koşullarındaki Sovyet animasyonunun tipik temalarından biri olan ABD eleştirisinin (ya da ‘Amerikan karşıtı’ propagandanın) izinde gittiği varsayılmıştır. Oysa ‘Atış Poligonu’nu Soğuk Savaş bağlam ve konjonktürünün dışında ele aldığımızda onun bizatihi modern kapitalist uygarlığın köklü bir eleştirisi olduğunu görmek zor değil.
Hikâye V. Slatkin’in bir oyununa dayanır. New York’ta işsiz (belki de taşradan yeni çıka gelmiş) bir genç iş aramaktadır. Bir poligonda, kendisine çok yakınlık gösteren patronun da teşvikiyle iş bulur. Patron, giyimi kuşamı, purosu ve her şeyiyle Sovyet animasyonundaki klasik doymak bilmez, hırslı ve bencil sermayedar tiplemesidir. Kısa zamanda ‘kahramanımızın’ bulduğu işin poligonda ‘canlı hedef’ olmak olduğu anlaşılır. Genç, ‘canlı hedef’ olmayı öyle hemen sindiremez belki ama işsizlik korkusu (poligonun dışında onu ‘rezerv-yedek işgücü ordusu’ beklemektedir), sonuçta onu bu teklifi kabul etmeye sürükler. Bir süre sonra genç adam aşık olur ve kendisi de poligonda temizlik işçisi olarak çalışan sevgilisiyle poligonda, yine bir ‘canlı hedef’ olarak yaşamaya başlar.
J.D. Salinger’in bizde ‘Gönülçelen’ ya da ‘Çavdar Tarlasında Çocuklar’ olarak bilinen ‘The Catcher in the Rye’ adlı romanının hayranı olan Tarasov, filmin kahramanını romandaki Holden Caulfield’e benzetir. Bilindiği gibi, Salinger’ın 17 yaşındaki Holden Caulfield’i, ‘Gönülçelen’in yayımlanmasından itibaren ergen huzursuzluğunun ve gençlik isyanının bir simgesi haline gelecektir. Holden, tıpkı isimsiz ‘canlı hedef’ gibi hem nahif biridir hem de içten içe onu kuşatan yetişkinler dünyasına ve onun ikiyüzlülüğüne karşı hınç duyan bir karakterdir. Muhtemelen bu nedenle kolayca ‘ikna edilerek’ poligona düşen temiz yüzlü ‘kahramanımız’, yalnız ve huzursuzdur.
Tarasov’un ‘Atış Poligonu’nu çizerken filmin etkileyici New York tasvirini yaratmak için Amerikan çizgi romanlarından faydalandığı söylenir. Tarasov’un çizimlerinde ayrıntılara yönelik gösterdiği dikkat ve duyarlılığı olağanüstüdür. Duvarlardaki grafitilerden ‘kahramanımızın’ ayakkabılarının markasına hiçbir detay çizerin ilgisinden kaçmaz. Amerikan şehir hayatının hemen her detayına gösterilen bu hassas alaka, Tarasov’un Amerikan tarz-ı hayatının cazibesine kapılmış olduğu şeklinde de yorumlanabilir. Ancak belki de bu müphem ilgi veya hayranlığı, onun eleştirisini daha da şiddetli hale getirir. Muhtemelen bu nedenle filmin en ‘sempatik’ karakteri olan ve Amerikan görsel dünyasının en güçlü ifadesi olan Disney’in bir tiplemesini andıran ‘guguklu kuş’, patronun kurşunlarıyla ölür. Mesaj açıktır: Amerikan dünyasında çekici, ilgi duyulabilecek ne varsa hepsi bizatihi Amerika’nın tabi olduğu sermaye düzeninin ‘hedef tahtasındadır’.
Anime filmin sersemletici sürati, izleyiciyi adeta bir panik havasına sürükleyen hareketi, ‘katı olan her şeyin buharlaştığı’ modernlik hissini pekiştirir. Filme ‘eşlik eden’ ve kesinlikle bir ‘fon müziği’ olarak değerlendirilemeyecek müzik, kapitalist modernliğin bu ürkütücü ve insanın elini kolunu bağlayan, onu paralize eden panik havasını daha da yoğunlaştırır. Tarasov’un ‘neşteri’ yaranın tam göbeğine, ‘zurnanın zırt dediği yere’ vurur; genelleşmiş meta üretimiyle karakterize olan mevcut medeniyette hepimiz (potansiyel olarak) poligonda birer canlı hedefizdir.”
foti benlisoy
“In New York City, an unemployed young man finds a job in a shooting gallery as a living target. After a while, the man falls in love and lives in the gallery with his wife at gunpoint. It is extremely difficult to interpret any more of the plot.
Shooting Range is a 1979 Soviet animation film directed by Vladimir Tarasov. The film is close to twenty minutes in length and contains a large amount of seemingly nonsensical, semi-abstract imagery, all set to jazz. It is a satirical critique of Capitalism and life in America.”
dile gerek yok / no need for language !!!
indir / download:
https://hotfile.com/dl/196415368/f97e0d9/shooting_rage.rar.html