Archive for the hayvan özgürlüğü ( animal liberation ) Category

köpek katliamının sorumlusu İBB’yi protesto ediyoruz

Posted in aktivizm (activism), destek ( support ), Ekoloji (Ecology), Eylem (Protest), haberler ( news ), hayvan özgürlüğü ( animal liberation ), Uncategorized on Kasım 11, 2009 by anticopyrighttr

ibb hasdal eylemi

70’e yakın köpeğin katledilmesinden sorumlu
iBB’yi protesto ediyoruz!!!

16 Ekim sabahı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Hasdal Geçici Hayvan Bakımevi’nde, kapalı kapılar ardında, 70’ye yakın yavru köpek, müşahede altına alınmadan, doğrudan belediye veterinerlerinin kendi yöntemleriyle (!) acımasızca öldürüldü. Köpeklerin öldürülme gerekçesi ise, kuduz şüphelisi olmalarıydı.

Tıpkı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı gibi, yıllardır, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde hayvanlar, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu’nun uygulama yönetmeliğindeki 119. maddenin yasal dayanak olarak gösterilmesiyle belediyelerce katlediliyor. Bu madde, “Kuduz hastalığına yakalanmış ve kuduz hayvan tarafından ısırılan hayvanlar tazminatsız olarak öldürülür ve imha edilir.” hükmünü içeriyor ve bu maddenin uygulanması için Tarım Bakanlığı bünyesindeki veteriner araştırma enstitülerinden kolaylıkla alınacak bir kuduz raporu yeterli.

70’ye yakın yavru köpeğin öldürülmesinden sorumlu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı bu katliamı teşhir etmek; belediye barınaklarında hayvanların son derece sağlıksız koşullarda yaşamaya mahkum edildiğini, her gün insanlık dışı muamelelere maruz kaldığını, sağlıksız koşullarda ve yanlış metodlarla kısırlaştırıldıklarını, kısırlaştırıldıktan sonra asla beslenemeyecekleri, yaşayamayacakları ıssız yerlere atıldıklarını kamuoyuna duyurmak; hayvanların koşulsuz olarak öldürülmesine olanak sağlayan mevcut yasaların varlığını protesto etmek ve yıllardır süregelen bu katliamlara “ARTIK YETER!” demek için hayvanlar için ölüm kampı haline gelen İBB’nin Hasdal Barınağı önünde toplanıyoruz.

HAYVAN ÖZGÜRLÜĞÜ İNİSİYATİFİ
İletişim: hayvanozgurluguinisiyatifi@gmail.com

Tarih: 14 Kasım 2009, Cumartesi

Saat: 13.00 (Hasdal Barınağı’nın önünde)
| Mecidiyeköy otobüs duraklarındaki toplanma saati: 11.30
( 48 no.lı Mecidiyeköy – Göktürk İETT otobüsüyle gelinebilir, Şantiye Şefliği durağında inilecek)

Yer: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Hasdal Geçici Hayvan Bakımevi
( E6 Kemerburgaz / Göktürk yolu üzeri, Kemerburgaz-İstanbul )

a call for action against ibb because of the dog massacre they made..

not: afiş çalışması içmihrak tasarımıdır.

ölüm kampı hasdal’a !

Posted in destek ( support ), Eylem (Protest), haberler ( news ), hayvan özgürlüğü ( animal liberation ) on Kasım 5, 2009 by anticopyrighttr

hasdal hayvan barınağı

16 Ekim sabahı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Hasdal Geçici Hayvan Bakımevi’nde, kapalı kapılar ardında, 70’ye yakın yavru köpek, müşahede altına alınmadan, doğrudan belediye veterinerlerinin kendi yöntemleriyle acımasızca öldürüldü. Köpeklerin öldürülme gerekçesi ise, kuduz şüphelisi olmalarıydı.

Tıpkı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı gibi, yıllardır, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde hayvanlar, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu’nun uygulama yönetmeliğindeki 119. maddenin yasal dayanak olarak gösterilmesiyle belediyelerce katlediliyor. Bu madde, “Kuduz hastalığına yakalanmış ve kuduz hayvan tarafından ısırılan hayvanlar tazminatsız olarak öldürülür ve imha edilir.” hükmünü içeriyor ve bu maddenin uygulanması için Tarım Bakanlığı bünyesindeki veteriner araştırma enstitülerinden alınacak bir kuduz raporu yeterli.

70’ye yakın yavru köpeğin öldürülmesinden sorumlu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı bu katliamı teşhir etmek; belediye barınaklarında hayvanların son derece sağlıksız koşullarda yaşamaya mahkum edildiğini, her gün insanlık dışı muamelelere maruz kaldığını, sağlıksız koşullarda ve yanlış metodlarla kısırlaştırıldıklarını, kısırlaştırıldıktan sonra asla beslenemeyecekleri, yaşayamayacakları ıssız yerlere atıldıklarını kamuoyuna duyurmak; hayvanların koşulsuz olarak öldürülmesine olanak sağlayan mevcut yasaların varlığını protesto etmek ve yıllardır süregelen bu katliamlara “ARTIK YETER!” demek için hayvanlar için ölüm kampı haline gelen İBB’nin Hasdal Barınağı önünde toplanıyoruz.

Tarih: 14 Kasım 2009, Cumartesi

Saat: 13.00

Yer: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Hasdal Geçici Hayvan Bakımevi ( E6 Kemerburgaz / Göktürk yolu üzeri, Kemerburgaz-İstanbul )

a protest call against ibb, about the puppy massacre at hasdal

ilgili haber / releated post:

https://anticopyrighttr.wordpress.com/2009/11/04/buyuksehir-calisiyor/

büyükşehir çalışıyor !!!

Posted in haberler ( news ), hayvan özgürlüğü ( animal liberation ) on Kasım 4, 2009 by anticopyrighttr

içmihrak

hasdal1

hasdal2

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Hasdal Geçici Hayvan Bakımevi adıyla bilinen barınakta 16 Ekim 2009 günü, 70’ye yakın yavru köpeği kuduz şüphelisi olarak öldürdü.

Bizlerle birlikte sokaklarda yaşayan, devletin acımasız tehdit ve müdahalelerini bizlerden daha çok, her dakika enselerinde hisseden hayvanlar, devletin paralı uşakları tarafından İstanbul’un çeşitli bölgelerinden uyuşturucu tüfek ve boyun kancalarıyla toplanarak barınaklara naklediliyor. Bu nakliyat esnasında yolda yüksek dozda uyuşturucuya dayanamayan köpekler kapalı kamyon kasalarında can çekişerek ölüyor. Hayatta kalanlar da sokaklarda daha fazla üreyemesinler diye belediyenin kasapları tarafından kısırlaştırılıyor (*), üreme organlarını kaybeden bu hayvanlar ameliyattan hemen sonra karga tulumba taşınarak ıslak, buz kesmiş zeminin üstüne, bir çuval gibi fırlatılıyor, idrar ve dışkı ile kaplı fayansların üstünde saatlerce anesteziden çıkmak için debeleniyor, hatta kimisi anesteziden çıkamıyor bile, oracıkta can veriyor. Ameliyattan sonra yaşamayı beceren hayvanların ameliyat yaraları enfekte oluyor, dikişleri patlıyor, açılan dikişlerden bağırsakları dışarıya dökülüyor. Tüm bunlara rağmen yaşamakta direnen hayvanlara gelince… Devlet tarafından, halk ve çevre sağlığını tehdit ettikleri iddiasıyla bu hayvanlar, tıka basa dolu barınaklarda aç – susuz kalıyor ve birçok hastalık kapıyor, açlıktan ölmeleri için şehrin en ücra köşelerine, dağlık ve ormanlık alanlara sürgüne gönderiliyor, eski sokaklarına geri dönmek için ya da karnını doyurmak için yola çıktıklarında ise çoğu eziliyor. Bu sürgün yerlerinde nadiren sağ kalan hayvanlar da zehirlenerek ya da ateşli silahla vurularak öldürülüyor. Kısacası hayvanların sokaklardan arındırılması için insanüstü bir gayretle çalışılıyor. Yani gerçekten “Büyükşehir Çalışıyor”.

Geçen sene bayram harçlığını çıkarmak için kağıt mendil satan 13 yaşındaki Bülent Çalıkıran’ı öldüren, “Rahatınız ve huzurunuz için varız” sloganı ile görev yapan zabıtaların daha düne kadar, diğer belediyelerde görevli zabıtalarla ortak operasyon düzenleyip hayvanseverlerin evlerini, barınaklarını basarak hayvanlara binbir eziyetle el koyduğunu, el koydukları bu hayvanları kendi barınaklarında aç, susuz bırakarak öldürdüklerini, çöp karıştırarak beslenmekte olan hayvanları çöp konteynırının yanı başında, ağızlarındaki çöp parçasını dahi yutamadan, tüfekle vurarak öldürdüğünü, ölümden kaçanların peşinden sürek avı düzenlediğini, sadece süt emerek beslenebilen yavru köpeklerin gırtlaklarına kadar ellerini sokarak zehir yutturduğunu; üstleri tarafından barınaklara adeta sürgüne gönderilirmişçesine atanan temizlik işçilerinin üstlerine duydukları büyük öfkeyle ve hayvanlar için temizlik yapmayı “aşağılayıcı” bir görev olarak görmeleri nedeniyle hayvanlara yine “insanüstü” bir şiddet uyguladığını, üniversitelerle yapılan protokollerle barınaktaki hayvanların deney hayvanı olarak fakültelere gönderildiğini unutmadık. Unutamıyoruz, çünkü bu kokuşmuş zihniyetin ürünleriyle her gün karşı karşıyayız. Ve bu zihniyet halen devam ediyor ki bugün hayvanlar, gencinden yaşlısına, özürlüsünden sağlıklısına katlediliyor. Öldürmeye programlanmış devletin paralı uşakları cinayetleri meşrulaştıran yasaları uyguluyor, üstlerinden gelen katliam emirlerini yerine getiriyor, kısacası barınakta, sokakta, her yerde öldürüyor! Öldürmeleri için bir “şüphe” yetiyor, ne de olsa şüphelendikleri anda istedikleri kadar canlıyı öldürebilecek devletin sonsuz gücüne ve yetkisine sahipler.

Devlet, her yıl, farklı dönemlerde, kendi mülkî idare amirlerinden sermaye liderlerine, jandarmasından polisine kadar bünyesinde barındırdığı Hayvan Sağlığı Zabıtası Komisyonu adı altında toplanarak ürettikleri senaryo dahilinde hayvanları nasıl imha edeceğine karar veriyor. Bu kararlarla, her toplantı sonunda ürettiği senaryolarıyla, toplumda kuduz paranoyası yaratarak “biyolojik savaş unsuru”ymuşcasına hayvanlara karşı insanları kışkırtıyor, toplumda her daim varolan “kendisinden farklılara tahammülsüz” ve sokakların bu “kendisinden farklılar”dan arındırılması gerektiğini savunan kesimin desteğini alarak yeni katliamlar düzenleyebilmek için zemin hazırlıyor.

Geçtiğimiz günlerde, aylardır kuduz karantinası altında ve devletin yasalarına göre bu bölgeden hayvan çıkarmanın yasak olduğu (**) Habibler bölgesinden köpek toplama emrini alan belediye ekipleri, topladıkları köpekleri Hasdal’daki barınağa getirmiş, bu köpeklerin içinden bir yavru köpek diğer yavruların bulunduğu bölüme konulmuştur. Hiçbir hastalık belirtisi göstermeyen, davranışlarında herhangi bir aykırılık olmayan bu yavru köpek, ertesi gün ölü şekilde bulunmuş, belediye görevlileri ölen köpeğin bu bölümdeki diğer yavrulardan birkaçını ısırdığını, ısırılan köpeklerin de anında (!) salya akıtmaya başladığını iddia etmiştir.

“Bir günde bir canlının kudurabileceğini iddia edecek kadar” bilimsel gerçeklerden uzak bir şekilde çalışan, üstlerinden ve patronlarından aldıkları her emri toplum ve halk sağlığı menfaatini düşündükleri iddiasıyla yerine getirerek devletin daimi uşaklığını yapan, devlet tarafından kendilerine verilmiş unvanları “paye” olarak görüp canlılara hükmetmek için, onların yaşamlarının sonlandırılmasına karar verebilecek kadar kullanarak komplekslerinden arınmaya çalışan, sokaklarda kıt kanaat yaşayan bu canlıların yaşamlarını kolaylaştırmak yerine onları imha etmeyi benimsemiş ve gözlerini kırpmadan canlı öldürebilen bu zihniyet, daha önce birçok kez yaptığı gibi müşahede altına almadan, hiçbir karantina tedbiri uygulamadan 16 Ekim günü 70’ye yakın yavru köpeği kuduz olabilecekleri bahanesiyle katletmiştir. Hekim olduğunu iddia eden, belediyenin müdürü Gençdal’ın ifadesine göre bu katliam, ötanazi ile değil, kendi yöntemleri ile yapılmış ve katledilen hayvanların ölüleri delil olarak kullanılmamak üzere yok edilmiştir.

Bu hayvanları, yarım asırdan fazla bir süredir hayvanların öldürülmesi için varolan, cinayetleri meşrulaştıran 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanunu (***) ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker öldürdü, tamamı hayvanların aleyhinde olan devletin yasalarını destekleyen, kraldan çok kralcı hayvansever grup ve dernekler öldürdü.

Bu hayvanları, katliamların yasal dayanağı olan sözünü ettiğimiz kanunu eksiksiz uygulamakta kararlı olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş ve Veteriner İşleri Müdürü Hasan Gençdal öldürdü.

Bu hayvanları, yıllardır uydurma raporlar tanzim ederek katliamları meşrulaştıran Pendik Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü’nün müdürü Muhammet Aksın öldürdü.

Bu hayvanları, kendi devletinin yasasını bile bile karantina bölgesinden hayvan toplatan, kendilerine hekim diyen, barınağın sorumluları, Veteriner İşleri Müdür Yardımcısı Recep Zafer ve Ahmet Bölükbaşı bir günde öldürdü.

Bu hayvanları devlet öldürdü. Öldürdü, çünkü devlet kendini, korkutarak, sindirerek, susturarak, öldürerek kanıtlar.

2010 İstanbul Kültür Başkenti projesi nedeniyle İstanbul sokaklarında yaşamlarını sürdürmeye çalışan canlılara yönelik hak ihlallerinin artacağını düşünüyoruz. Çünkü devlet, yıllardır aynı sokağı paylaştığı hayvana bile tahammül edemeyen, günden güne yoksullaştırılan, köleleştirilen, aç, para uğruna birbirlerini öldürebilecek raddeye getirilen insanların doldurduğu İstanbul sokaklarını 2010 için modernleştirecek, yurtdışından gelecek olan misafirlerine kültürü sokaklara bizzat kendi eliyle karış karış nasıl dağıtmış olduğunu gösterecek, tıpkı 1996 yılında yapılan Habitat Zirvesi’nde olduğu gibi. İstanbul sokaklarında yaşayan hayvanlar, eski zirve hazırlık dönemlerindeki gibi toplanacak, çoğu kaybedilecek ve öldürülecek. Her zaman minareyi kılıfına uydurup kollarını sıvayan devlet, tüm bu katliamlara dayanak olması için yine kendi eliyle her semtte pıtrak gibi kuduz vakaları yaratacak. Tabii sokak çocukları da devletin bu kendini ve rüşdünü ispat kompleksinden nasibini alacak.

2007 yılında Bandırma’da 280 köpeğin aynı gerekçeyle bir gecede katledilmesinin ardından bu barınaktaki hayvanların boğazlanması ve o günden bugüne yaratılan sahte kuduz vakalarından anlaşılıyor ki devlet, bu planlı cinayetlere devam edecek.

Bu cinayetleri engellemek için devletin tamamen canlıların üzerinden elini çekmesini, varlığının ispatı için canlılara uyguladığı tahakküme son vermesini, katliam araç-gereçleriyle donatılmış, çıkardığı modernleşme (!) yasalarına rağmen, halen varolan itlaf ekiplerini ve veteriner işleri müdürlüklerini lağvetmesini, her gün yüzlerce hayvanın ölmesine neden olan, sokaklardan ve bizlerden kopardıkları hayvanların yaşamsal ihtiyaçlarını dahi karşılamaktan aciz, devlete ait barınak ve bakım merkezlerini derhal bizlere teslim etmesini istiyoruz.

Bağımsız Hayvan Hakları Savunucuları

Notlar:

(*) Kısırlaştırma müdahaleleri çoğunlukla ihaleler düzenlenerek taşeron şirketlere yaptırılıyor. Belediye, kapitalist sistemin bir gereğini daha yerine getirerek hem “gereksiz” gördüğü hayvanlarla boşa vakit geçirmemiş oluyor, hem de kendilerinin ve belediyeden geçinen elleri kanlı şirket sahiplerinin ceplerine doldurdukları ve adeta taptıkları paranın miktarını katlıyor.

(**) 3285 sayılı HSZK / Uygulama Yönetmeliği, Madde 119/h: Kuduz hastalığından veya bulaşmadan şüphe edilen hayvanların bulundukları yerin dışına çıkarılmasına izin verilmez.

(***) 3285 sayılı HSZK / Uygulama Yönetmeliği, Madde 119/a: Kuduz hastalığına yakalanmış ve kuduz hayvan tarafından ısırılan hayvanlar tazminatsız olarak öldürülür ve imha edilir.

Madde 119/c: Kuduz hastalığı çıkan yerdeki sahipsiz ve başıboş köpekler köylerde muhtar ve ihtiyar heyetince, kasaba ve şehirlerde belediye zabıtasınca tazminatsız olarak öldürülür ve imha edilir.

on 16 th. of october ‘ 09, nearly 70 puppies were killed by istanbul metropolitan municipality at hasdal !!!

not: sayfa başında kullanılan görsel bir içmihrak tasarımıdır, kendilerine teşekkürler..

hayvan hakları ve hayvan özgürlüğü ile ilgili torrentler / torrents about animal rights & animal liberation

Posted in aktivizm (activism), Çevre (Enviroment), Belgesel (Documentary), Ekoloji (Ecology), faydalı bilgiler ( useful info ), hayvan özgürlüğü ( animal liberation ) on Ekim 24, 2009 by anticopyrighttr

animal rights

besleyecek durumda olmadığımızdan torrent a yükleme yapmadığımızı belirtmiştik.

neyse ki bunu yapabilen arkadaşlarımız, yoldaşlarımız mevcut. hayvan hakları ve hayvan özgürlüğü hakkında çok sayıda torrenti aşağıdaki adreste bulabilirsiniz.

if you’ re interested in animal rights and animal liberation, you can find lots of torrents at the link below:

çeşitli dillerde /  various languages…

http://torrents.rbgi.net/

mevlüt uysal: “sorun yok” … / mevlüt uysal: “‘no problem” !!!

Posted in Eylem (Protest), haberler ( news ), hayvan özgürlüğü ( animal liberation ) on Eylül 12, 2009 by anticopyrighttr

12345678910111213141516171819202122

“Sorun yok” !!!

İstanbul’u vuran sel felaketi, Başakşehir barınağını da işte bu hale getirdi.İlk gelen sel suları, barınaktaki bütün yavru köpekleri öldürdü.Yetişkin hayvanların kimisi de gelen sel suları ile birlikte hayatlarını kaybederken, sağ kalanlar balçık çamurun içinde sefil oldular…

Ve Başakşehir belediyesi yetkililerin bu tablo karşısında yaptıkları ilk değelrendirme, ‘sorun yok’ oldu…

Manzara ortada, siz karar verin sorun var mı yok mu… Sel felaketinden bu yana, gönüllü hayvanseverler olağanüstü bir çaba ile selden kurtulan hayvanları kurtarmaya çalışıyorlar (belediye hiçbirşey yapmıyor). Hiçbirşey yapmadığı yetmediği gibi, belediyeden yardım isteyen hayvanseverleri de azarlıyor. Evet, aynen öyle oldu. Sabaha karşı ATV Haber muhabiri ile birlikte Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ı arayan hayvanseverlere, Uysal’ın yanıtı “beni bu saatte bunun için aramaya utanmıyor musunuz?” oldu. Ve telefonu kapattı.

Gönüllülerin olağanüstü çabaları ile, Başakşehir sel felaketinden kurtarılan hayvanlar,Yedikule ve Bakırköy barınaklarına dağıtıldılar.Şimdi bu barınaklara acilen ek mama desteği gerekiyor.Aşağıdaki adrese girerek, siz de mama yardımında bulunabilirsiniz:

http://by.bgd.org.tr/

Bu rezilliğin sorumlusu Başakşehir belediyesi ile ilgili resmi şikayetler en kısa süre içerisinde yapılacaktır. Resmi şikayetten önce belediyeye bu duyarsızlığın hesabını sormak isterseniz, ,işte iletişim bilgileri:

belediye@basaksehir.bel.tr
0 (212) 622 60 00

“No problem” !!!

This is what happened to the Başakşehir shelter in Istanbul following the recent floods in the city.Many animals in the shelter died when the flood waters first came, the surviving ones had to struggle for survival in a sea of mud.

And the first response from the municipal authorities regarding this whole disaster was that there was “no problem” at the shelter.

Now you decide: is there a problem or not?

At the moment, volunteers in Istanbul are struggling to rescue the Başakşehir survivors.(the municipality is doing nothing).

You can help by getting the municipality to recognize that there indeed IS A PROBLEM that they have to deal with.Please write to them or call them, and ask them to mobilize all their resources for the rescue effort.

belediye@basaksehir.bel.tr
+90 212 622 60 00

the longest struggle- animal advocacy from pythagoras to peta

Posted in e-kitap ( e-book ), hayvan özgürlüğü ( animal liberation ) on Eylül 6, 2009 by anticopyrighttr

the longest struggleindex

pisagor’ dan peta’ ya  hayvan hakları mücadelesi konusunda yapılmış bir inceleme.  390 sayfa.

the longest struggle- animal advocacy from pythagoras to peta. 390 pages.

ingilizce / english !!!

indir / download:

http://rapidshare.de/files/48289476/the_longest_struggle-_animal_advocacy_from_pythagoras_to_peta.rar.html

tüm kahramanlarım hala maske takıyor / all my heroes still wear masks (2002)

Posted in aktivizm (activism), Çevre (Enviroment), Ekoloji (Ecology), hayvan özgürlüğü ( animal liberation ) on Ağustos 25, 2009 by anticopyrighttr

BİLGİ / INFO:
http://www.directaction.info/
http://www.animalliberationfront.com/
http://www.facebook.com/group.php?gid=45135128697

(tr)1980’lerden günümüze ALF’nin hayvan deneylerine karşı yaptığı eylemleri, hayvan deneylerine karşı tavrını açıklayan bir belgesel. Birçok röportaj, eylem görüntüleri ve konuşmayı barındırıyor.

(en)All My Heroes Still Wear Masks: The Men and Women of the A.L.F. and the Animals of HLS is an introduction to the Animal Liberation Front with underground footage from the 1980s to the present, using the campaign against Huntington Life Sciences as a case study of the need for direct action. Includes footage and interviews, teaching the viewer about vivisection and the goal of the A.L.F. Discusses laboratory experiments and abuse, and includes A.L.F. rescues.

İNGİLİZCE / ENGLISH

Netten İzle / Watch Online

Bölüm 1 / Part 1: http://www.youtube.com/watch?v=k_OqSPH55rs
Bölüm 2 / Part 2: http://www.youtube.com/watch?v=UVsvwKjmp6o

İNDİR / DOWNLOAD

http://rapidshare.com/files/270971015/All_my_heroes_still_wear_masks_2002.part1.rar
http://rapidshare.com/files/270985866/All_my_heroes_still_wear_masks_2002.part2.rar
http://rapidshare.com/files/271000029/All_my_heroes_still_wear_masks_2002.part3.rar
http://rapidshare.com/files/271015513/All_my_heroes_still_wear_masks_2002.part4.rar

samatya’ da hayvan deney merkezi !!!

Posted in destek ( support ), Eylem (Protest), haberler ( news ), hayvan özgürlüğü ( animal liberation ) on Ağustos 21, 2009 by anticopyrighttr

hayvan deneyleri
HAYVAN DENEYLERİ BİLİMSEL BİR SAHTEKARLIKTIR !!!

SAMATYA’DA AÇILACAK “HAYVAN DENEY MERKEZİ’ NE HAYIR” DEMEK İÇİN PAZAR GÜNÜ TAKSİM’DEYİZ !!!

Günümüzde dünyanın birçok ülkesinde artık sağlıklı netice vermediği için terk edilen hayvan deneyleri, dünyadaki gidişatın tersine Türkiye’de değer görmeye başladı. Bunun son örneği İstanbul Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşanıyor. Hastane bünyesinde “Hayvan Deney Merkezi” açılacak.

Biz, hayvan deneylerine karşı çıkan BAĞIMSIZ HAYVAN HAKKI SAVUNUCULARI olarak, fonu vergilerimizle karşılanacak ve hastane bütçesini de gereksiz zarara uğratacak, geri kalmış metodların uygulanacağı bu merkeze karşı olduğumuzu duyurmak için Pazar günü Taksim’de yasal bir protesto düzenliyoruz.

Taksim meydanında hem kamuoyunun ilgisini bu konuya yönlendirecek, gündem yaratacak farklı bir protesto tarzıyla hayvan deneylerine ve Hayvan Deney Merkezi’ne HAYIR diyeceğiz.

Taksim’deki protestomuzdan da sonra hayvan deneylerinin bilimsel açıdan gösterilen gerçekliği taşımadığı, gereksiz ve acı dolu bir yöntem olduğu yurtdışında ve yurtiçinde kamuoyu oluşturmaya, çağdışı ve insani olmayan bu metodun terk edilmesi için basın yayın organları ve sivil halka yönelik bilinçlendirme kampanyalarını gerçekleştirmeye devam edeceğiz.

Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ‘Hayvan Deneyleri Merkezi’ kurulması halinde, 5199 sayılı Hayvanları Koruma kanunu ve Avrupa Komisyonunun (90/67/EEC) deneysel ve bilimsel amaçla kullanılan hayvanların korunması kapsamında alınan komisyon kararına da uygunluk kapsamında tüm yasal yollara başvurulacaktır.

Gün: 23 Ağustos Pazar 2009

Yer: Taksim

TAKSİM MEYDANINDAKİ OTOBÜS DURAKLARININ ARKASINDAKİ ALAN

Saat: 13.00-14.30

Akış: Toplantı

Basın Açıklaması

Mizansen

Bilgilendirme

a call for action against animal experiment center !!!

fight speciesism 1 – 7

Posted in aktivizm (activism), Anti Kapitalizm (Anti Capitalism), Dergiler ve Fanzinler (Magazines and Fanzines), fanzinler ve dergiler ( fanzines & magazines ), hayvan özgürlüğü ( animal liberation ) on Ağustos 20, 2009 by anticopyrighttr

fightsp

siyaha göre beyazın üstün olmasına ırkçılık diyoruz. bu üstün olma bakışı sadece insanlar arasında geçerli değil.

dünyanın kaynaklarının insanlar için olduğu görüşü, insanın diğer türler arasında üstün tür olduğu anlamını da üzerinde taşıyor. bir nevi tür hiyerarşisi yani.

ekteki dergi, “türcülükle mücadele” böyle bir bakışın ürünü. dünya üzerindeki her canlının özel ve eşit olduğu görüşüne dayanıyor. ırkçılıkla,kapitalizmle ve devletlerle mücadelenin bu türcü bakış hiyerarşisinin kırılmadan mümkün olmayacağını anlatan, doğrudan eylemi benimseyen derginin  ilk sayıdan yedinci sayısına kadar aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.

Antispeciesist Action is a collective of militant antispeciesists and animal rights activists committed to confronting animal abuse, suffering and exploitation of non-human beings through the use of direct action.

We believe in the ‘No Compromise’ philosophy, veganism and actively support the Animal Liberation Front (ALF) and animal rights prisoners.

We are opposed to capitalism and the state, understanding that without both entities, the universal exploitation of animals would not be possible.

issues of ” fight speciesism ” issues from 1 to 7 can be downloaded from the link below..

ingilizce / ENGLISH !!!

indir / download:

http://www.zshare.net/download/64386725ef3003c6/

anti fur

Posted in Anti Kapitalizm (Anti Capitalism), Ekoloji (Ecology), hayvan özgürlüğü ( animal liberation ), video on Ağustos 12, 2009 by anticopyrighttr

anti fur

kürk karşıtı eylemlilikler ve kampanyalardan kısa videolar..

short videos from anti-fur campaigns and actions..

anlamak için dile ihtiyacınız olmayacağı türden görüntüler  / you won’t need a special language to understand!!

indir / download:

http://www.mediafire.com/?nyd4w5y0oni
http://www.mediafire.com/?z4z5w3qcgfj
http://www.mediafire.com/?ne3ujjzjzzm
http://www.mediafire.com/?2zjgmzjdu3t

wallkan’a teşekkürler..