Archive for the nükleer karşıtı ( antinuclear ) Category

countdown to zero

Posted in Anti Kapitalizm (Anti Capitalism), Çevre (Enviroment), Ekoloji (Ecology), nükleer karşıtı ( antinuclear ) on Aralık 10, 2010 by anticopyrighttr

” countdown to zero “, nükleer enerji ve atom bombasının geliştirilmesinden günümüze nükleer enerji ve nükleer silahlanma konularını temel alan bir belgesel.

a documentary against nuclear energy and nuclear weapons.

ingilizce / english !!!

indir / download:

http://hotfile.com/dl/85011168/3800889/cntozr210.part1.rar.html
http://hotfile.com/dl/85011741/b69f332/cntozr210.part2.rar.html

the war game [ 1965 ]

Posted in insan hakları (human rights), Kurmaca-Belgesel (Mockumentary), nükleer karşıtı ( antinuclear ) on Ağustos 18, 2010 by anticopyrighttr

”  the war game ” nükleer savaş sonrası sıradan bir şehirde yaşanacaklara dair bir kurgu belgesel, ” en kötü durum ” senaryosu. 

” the war game ” is a fictional, worst-case-scenario docu-drama about nuclear war and its aftermath in and around a typical city.

ingilizce / english !!!

indir / download:

http://hotfile.com/dl/61149666/b87c9fa/ThWaGam65.part1.rar
http://hotfile.com/dl/61154319/4b98a83/ThWaGam65.part2.rar
http://hotfile.com/dl/61160776/2d7de88/ThWaGam65.part3.rar
http://hotfile.com/dl/61165370/09cb0b4/ThWaGam65.part4.rar

nükleer santrale hayır !

Posted in destek ( support ), Eylem (Protest), nükleer karşıtı ( antinuclear ) on Ağustos 3, 2010 by anticopyrighttr

a call from nkp ” anti-nuclear platform “

anifest – 02 / 04 temmuz !!

Posted in destek ( support ), duyuru / announcement, haberler ( news ), nükleer karşıtı ( antinuclear ) on Haziran 27, 2010 by anticopyrighttr

an anti- nuclear festival, at mersin – turkey

asiye # 2

Posted in aktivizm (activism), Anarşizm (Anarchizm), Anti Faşizm (Anti Fascism), Anti Kapitalizm (Anti Capitalism), Anti Militarzim (Anti Militarism), Autonomism, cezaevleri ( jails ), Dergiler ve Fanzinler (Magazines and Fanzines), Ekoloji (Ecology), emek hareketleri ( worker movements ), fanzinler ve dergiler ( fanzines & magazines ), Göçmenler ( İmmigrants ), Hapishaneler (Jails), hayvan özgürlüğü ( animal liberation ), insan hakları (human rights), işgal evleri ( squats ), Kadın Hakları (Women Rights), mülteciler (refugees ), Medya (Media), nükleer karşıtı ( antinuclear ), uluslararası para fonu - dünya bankası ( imf - wto ), Vandalizm (Vandalism), vegan, şehir ve direniş ( city and resistance ) on Mayıs 18, 2010 by anticopyrighttr

antiotoriter dergi asiye’ nin ikinci sayısı..

anti authoritarian magazine asiye’ s second issue…

türkçe / turkish !!!

indir / download:

http://rapidshare.com/files/388730238/asiye-sayi2.rar

climate of hope – klima der hoffnung

Posted in Anti Kapitalizm (Anti Capitalism), Çevre (Enviroment), Belgesel (Documentary), Ekoloji (Ecology), nükleer karşıtı ( antinuclear ) on Mayıs 8, 2010 by anticopyrighttr

nükleer enerji kartelleri ve onların paralı kalemleri nükleer enerjiyi küresel ısınmayı durdurabilecek yegane çözüm olarak sunmaya çalışadursunlar, durum acaba gerçekte bu mu?

kyoto protokolü esasları hayata geçirilmeden, kapitalizm ve ona ait değerler çağı kapatılmadan, tüketim çılgınlığı aşılmadan küresel ısınma konusunda geçerli ve olumlu bir değişim gözlemlemek pek mümkün gözükmüyor.

scott ludlam ve anti-nuclear alliance of western australia tarafından hazırlanan bu 2007 yapımı belgeselde iklim değişikliğinin sebeplerini kısa ve bilimsel temelli bir şekilde anlatırken, felaket tarihçesi son derece kabarık olan nükleer enerjinin küresel ısınmaya neden bir çözüm olmayacağını anlatıyor.

given the impending climate catastrophe, the nuclear industry advertises again and again for a renaissance of nuclear power as rescue for climate change. to refute this, scott ludlam and the anti-nuclear alliance of western australia, 2007, a documentary film produced, the short and concise conveys the most important scientific background of climate change and nuclear power and explained clearly why nuclear energy with its disaster rich history can never be a solution to global warming.

angesichts der drohenden klimakatastrophe wirbt die atomindustrie immer wieder für eine renaissance der atomkraft als rettung für den klimawandel. um dies zu widerlegen, haben scott ludlam und die anti-nuclear alliance of western australia 2007 einen animierten dokumentarfilm produziert, der kurz und prägnant die wichtigsten wissenschaftlichen hintergründe des klimawandels und der atomkraft vermittelt und anschaulich erklärt, weshalb atomenergie mit seiner katastrophenreichen geschichte niemals eine lösung für die globale erwärmung der erde sein kann.

vzhledem k hrozící klimatické katastrofě, jaderný průmysl opakovaně inzeruje na renesanci jaderné energie jako záchranu pro změnu klimatu. to  vyvrátil, scott ludlam a anti-nukleární aliance západní austrálie, 2007, animovaný dokumentární film vyrábí, krátké a stručné zprostředkuje nejdůležitější vědecké pozadí klimatických změn a jaderné energie a jasně vysvětlil, proč jaderné energie s její katastrofy bohatou historií nemůže být nikdy řešením globálního oteplování.

ingilizce ( almanca altyazılı ) / english ( with german hardcoded subtitles ) !!!

indir / download:

http://rapidshare.com/files/384811278/climate_of_hope.part1.rar
http://rapidshare.com/files/384810341/climate_of_hope.part2.rar
http://rapidshare.com/files/384643505/climate_of_hope.part3.rar

white light black rain

Posted in Anti Faşizm (Anti Fascism), Belgesel (Documentary), nükleer karşıtı ( antinuclear ), yakın tarih ( near history ) on Eylül 29, 2009 by anticopyrighttr

white light black rain

İkinci Dünya Savaşı’nın son günleriydi. ABD hükümetine bağlı bilim adamı ordusu, korkunç bir katliamın ön hazırlığını günlerce önce sona erdirmişti. Onbinlerce sivil insanın ölümü ve daha fazlasının yaralanmasıyla sonuçlanan kanlı katliam, dünya kamuoyuna insanlığın bilimsel gelişimi olarak lanse edildi. Kullanıldığı anda yüzbinlerce  insanın canını alan atom bombası, ardında yıkılmış bir şehir, bütünüyle ölü bir toprak, soluk alamayan insanlar ve kahverengi bir gökyüzü bıraktı. Sokaklardan aylarca dağılmayan yanmış ceset kokusu, ABD’nin demokrasi ve insan hakları anlayışının kokuşmuşluğundan başka bir şey değildi.

6 Ağustos 1945’de ABD, Japonya’nın Hiroşima kentine bir atom bombası attı. Bombanın atıldığı anda ölen insanların sayısı 50 bine yakındı. 6 Ağustos’u takip eden aylar boyunca, bombanın radyoaktif etkisinin bir sonucu olarak, ölü sayısı resmi kayıtlara göre 150 bine ulaştı. Bu sayının çok çok üstünde insan sakat kaldı. Yayılan radyasyon doğal yaşamın bütün üretim dengelerini alt üst etti. Hiroşima topraklarında uzun yıllar tek bir bitki yetişmedi ve doğan çocukların büyük çoğunluğu kanser vb. hastalıklarla karşı karşıya kaldılar. Sağ kalabilenlere “hibakusha” denildi.

Bu soğuk kanlı bir cinayet miydi, yoksa savaş sırasında yapılmış geri dönülmez bir hata mı? Gökyüzünden yağan ölüm acaba yanlış anlaşılan bir komuttan ya da deli bir pilotun kendi inisiyatifinden kaynaklanmış olamaz mıydı? 6 Ağustos 1945’te dünyada milyonlarca insanın aklından ilk önce bunlar geçti. Akıl almaz bir bilanço çıkmıştı ortaya. ABD kendini aklamaya çalışmıyor, insanlar ilk kez karşılaştıkları bu ölüm makinesinin üzerlerinde yarattığı şok etkisi ile radyoların başından ayrılamıyorlardı. Bu arada Japonya’nın bir şehrinde yaşam durmuş, derileri yüzülmüş ama hayatta kalacak kadar şanslı olan insanlar, nehir kenarlarına sığınmış, kan kokan bedenlerini bataklık sineklerinden korumaya çabalıyor, bir yandan da tepelerine inebilecek yeni bir bombanın korkusu ve haber alamadıkları yakınlarının endişesiyle, ABD’yi lanetliyor ve ölülerine ağıtlar yakıyorlardı.

Çok geçmeden ölümün yanık kokusu bütün Japonya’ya yayıldı. Haftalara yayılan bir gece başladı Japonya’da. Gece bitmedi. Gün doğmadı. ABD bir kez daha yeni onbinlerin soluklarını kesmeye karar vermişti. 9 Ağustos 1945, bu kez hedef Nagazaki. Gökten düşen yeni bir atom bombası… İnsanlığı sırtından vuran yeni bir saldırı… Ölümün kokusu aynı, akan kanın rengi, inlemeler ve haykırışlar, tiz çığlıklar, katliamın faili aynı! Hiroşima ve Nagazaki’deki saldırıların ardından hayatta kalmayı başaranların belleklerinde iz bırakan görüntüler aynı…

Bugün katliamların üzerinden 59 yıl geçti. 59 yıl, kanayan yaraları sardı belki ama acıları dindirmedi. O günden bugüne çok şey değişti. “Bilim” ilerledi. Atom bombası yerini, nötron bombasına ve isimleri sayıldığında uzun listeler oluşturabilecek bir sürü yeni silaha bıraktı. Kullanıldıklarında bir kenti değil, koca bir kıtayı haritadan silebilecek güçte bombalar üretildi.

On August 6th and 9th, 1945, two atomic bombs vaporized 210,000 people in Hiroshima and Nagasaki. Those who survived are called “hibakusha”–people exposed to the bomb–and there are an estimated 200,000 living today. Today, with the threat of nuclear weapons of mass destruction frighteningly real- the world’s arsenal capable of repeating the destruction at Hiroshima 400,000 times over. Steven Okazaki revisits the bombings and shares the stories of the only people to have survived a nuclear attack.

english / ingilizce !!!

indir / download:

http://rapidshare.com/files/129059354/HiroshiS.part01.rar
http://rapidshare.com/files/129059405/HiroshiS.part02.rar
http://rapidshare.com/files/129059389/HiroshiS.part03.rar
http://rapidshare.com/files/129059429/HiroshiS.part04.rar
http://rapidshare.com/files/129059387/HiroshiS.part05.rar
http://rapidshare.com/files/129059403/HiroshiS.part06.rar
http://rapidshare.com/files/129059419/HiroshiS.part07.rar
http://rapidshare.com/files/129059376/HiroshiS.part08.rar
http://rapidshare.com/files/129059315/HiroshiS.part09.rar

not: tanıtıma ilişkin yazı cut-up şeklinde kızılbayrak dergisinden alınmıştır.